Asansör, bir binada veya başka bir yapıda insanları ve yükleri dikey olarak taşımak için kullanılan bir yapıdır. Asansörler genellikle, kriko gibi silindirik bir pistonu kaldırmak için hareketli bir gergi kablosu veya vinç gibi bir karşı ağırlık sistemi veya bir hidrolik sıvı pompası kullanan elektrik motorlarıyla çalıştırılır.
Bir asansörün yapımında mekanik, elektronik, mimari ve endüstri gibi bir dizi bilim dalı devreye girer. Elbette geçmişte asansörlerin çoğu parçası mekanik ve elektronikti ancak bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte asansörlerde kullanılan yarı iletken denilen parçalar da üretildi. Ayrıca yapay zeka alanının sektöre girmesiyle birlikte bu cihaz da gelişti ve çeşitli binalarda tam fonksiyonlu bir cihaz olarak kullanıldı.
Asansörün tarihi
Geçmişte asansörler farklı kişiler tarafından tasarlanıp uygulanıyordu ancak hiçbirinin güvenliği yeterli düzeyde değildi ve bu nedenle hiç güvenilir değildi. Asansörün tarihçesi hakkında öğrendiklerimiz, Elisha Otis isimli Amerikalı bir makine mühendisinin, kaldırma halatı kopsa dahi asansörün düşmesini engellemek için yapısına bir cırcırlı çark eklemeyi başardığını gösteriyor. Otis dikey sisteminin sonucu, 1854 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir sergide görücüye çıktı ve asansörlerin geliştirilmesinde ve ilerlemesinde bir devrimin kaynağı oldu.

Asansörlerin yapımı ve onarımı başlangıçta tamamen teknik ve deneysel bir konu olarak görülüyordu. Bu alanda uzman olabilmek için insanların yalnızca yetenekli bir profesörün gözetiminde çalışması gerekiyordu ve bu alanda herhangi bir kaynak veya eğitim kursu yoktu. Ancak 1995 yılında İngiltere'de ilk kez asansör eğitim kursu düzenlendi. Bundan sonra asansör yapımının önemi o kadar arttı ki üniversite ve okul koleksiyonlarında da bu konuya ders ayrıldı. İlk lisans dersi 1998 yılında İngiltere'de Northampton Üniversitesi'nde yapılmıştır.