Çeşitli mimari tarzlara ve dünya mimarlık tarihine aşinalık, sizi mimariye yönelik çeşitli tutumlarla tanıştıracaktır. Çeşitli mimari tarzları inceleyerek binaların ardındaki felsefeyi öğrenirsiniz; Modern mimaride işlevselcilik, bağlam odaklı ve sürdürülebilir mimari gibi önemli kavramlar.
Bizim için tarihi yapılar biçiminde anılan, geçmiş tarihi dönemlerin kültür ve sanatının özeti. Her mimari tarzı inceleyerek her bölgenin belirli bir tarihsel dönemdeki inşaat teknolojisine ve yaşam kültürüne erişebilirsiniz.
Yerli mimari stili (yerel mimari)
İlk toplumlarda ilk binalar mimarlar tarafından değil, sıradan insanlar ve yerel topluluklar tarafından inşa edildi. Daha sonra yerli veya ilkel tarz olarak anılan bu mimari türü, yerel toplulukların değerlerini temsil ediyordu ve yerel malzemelerle inşa edilmişti.
Yerli mimari çok çeşitlidir ve farklı biçimlerde oluşmuş inşaat tekniklerini içerir. Nesilden nesile aktarılan yerli yapılar, kendi kendine yeten, bölgede bulunan taş, kil, ahşap, deri ve kemik gibi doğal malzemeler kullanılarak yapılan ve en iyi iklim uyumuna sahip yapılardır.

Sıcak bir iklimde nehir kenarına binalar inşa ederler, soğuk bir iklimde ise kayanın içinden yaşam alanı yaparlar. Sıcak iklimlerde binalar açık ve gölgelidir, soğuk iklimlerde ise binalar kapalı ve yalıtımlıdır.
Sürdürülebilir mimari ve bağlam odaklı mimari gibi yeni mimari tarzları, yerel binaların basit yöntemlerini kullanmayı amaçlıyor. Binalarda çevresel konfor yaratır.
Mısır Mimarlık Stili (Mısır Mimarisi)
Mısır'ın uygarlık ve kentleşme tarihi üç bin yıl öncesine kadar uzanıyor ve eski Mısır mimari tarzının kendine has özellikleri o dönemden itibaren şekillendi. Mısırlılar sert tuğla üretiminde ustaydılar ve Nil Nehri Deltası'nın kilinden en iyi şekilde yararlandılar.

Mısır mimarisi çok çeşitlidir ve küçük tuğla yapılardan üçgen piramitlere kadar uzanır. Mısır'ın kültürü ve iklimi devasa ve biçim odaklı (anıtsal) yapıların inşası için en iyi koşullara sahipti. Mısır mimarisi birçok yeni mimari tarzın oluşmasında etkili ve ilham verici bir kaynak olmuştur.
Yunan mimarisi stili (Yunan mimarisi)
Yunan mimari tarzı, halen hayatta olan ve kamu ve kentsel binaların tasarımında büyük etkiye sahip olan en önemli batı mimari tarzlarından biridir. Yine de şehir kütüphaneleri ve müzeleri, ihtişamını ve önemini vurgulamak için Yunan tapınaklarını örnek alıyor.

Yunan binaları, büyük bir ahşap ve taş kiriş ve sütun sistemi kullanan ve planlar, cepheler ve dekorasyonlar dahil olmak üzere yapı bileşenlerinde en iyi oranları ve uyumu uygulamaya çalışan ilk insan yapıları arasındaydı. Yunan mimari üslubunun ilerlemesiyle birlikte bu üsluptaki yapılar oranlar ve süslemeler açısından Dor, İyon ve Korinth olmak üzere üç kategoriye ayrıldı.
Roma Mimarlık Stili (Roma Mimarisi)
Roma mimarisi, birçok yapısal gelişmeyi yavaş yavaş başaran Yunan mimarisinin devamıydı. Kemerler, tonozlar ve kubbeler gibi yapısal unsurlar ve beton gibi yeni malzemeler, Roma uygarlığının zirvesinden itibaren Batı mimarisine tanıtıldı.

Kemerli yapıların yüksek taşıma gücünü kullanmak, Romalı mimarların Roma'daki Kolezyum gibi devasa binalar inşa etmelerine olanak sağladı. Ünlü Roma binaları tuğla ve betonla inşa edilmiş ve güzel mozaik çinilerle kaplanmıştır.
Bizans veya Doğu Roma mimari tarzı, Roma İmparatorluğu'nun doğu kısmındaki, şu anki İstanbul şehrini merkez alan Roma mimarisinin bir uzantısıydı. Romanesk tarz, Akdeniz gelenekleri ile Yunan ve Hıristiyan kültürünün modern Roma inşaat yöntemleriyle birleşimiydi.
